Gündem

DEVA’lı Ösen’den Bakan Kurum’a İzmir’deki hava kirliliği eleştirisi: "Halk sağlığı tehdit altında"

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, İzmir’deki hava kirliliği sorununa dikkat çekerek, hava kirliliği verisi alınan istasyon sayısının düşürülmesini eleştirip, Bakan Murat Kurum’a sorular yöneltti.

DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kâya Ösen, İzmir’in üç büyükşehir içinde havası en kirli il olduğunu belirterek Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’a “İzmir’in havası alarm veriyor. Halk sağlığı tehdit altında buna rağmen hava kirliliği verisi alınan istasyon sayısı neden düşürüldü” diye sordu.

Temiz Hava Hakkı Platformu raporuna göre İzmirlilerin yıllık ortalama 45.18 mikrogramla ulusal ve küresel sınır olan 40 ve 15 mikrogramın oldukça üzerinde kirli havayı soluduğunu ifade eden İzmir Milletvetili Ösen, konuyu Meclis gündemine taşıdı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren Ösen, şunları kaydetti:

“Yaşanan küresel iklim değişikliklerine sebep olan etkenlerin başında insan kaynaklı hava kirliliği gelmektedir. Zehirli maddelerin gökyüzüne karışması da insan sağlığına ciddi zararlar vermektedir. Başta akciğer kanseri olmak üzere solunum yolu hastalıklarının önemli sebeplerinin başında kirli havanın devamlı olarak solunmasıdır. Son yıllarda mevcut soruna dikkat çekmek için bazı çalışmalar yapılmaktadır. Ancak bu çalışmaların olumlu sonuçlar vermesi için kamu kurumlarının gerekli sorumlulukları alması ve takip etmesi gerekmektedir. Buna rağmen İzmir’de hava kirliliği verisi alınan istasyon sayısı 16’dan 10 istasyona düşürülmüştür. Bırakın önlem almayı halk sağlığını tehdit edecek adımlar atılmaya devam edilmekte, daha önce de defalarca dile getirdiğimiz gibi İzmir yine üvey evlat muamelesi görmektedir.

"Hava kirliliği sağlığı tehdit eden sınırların üzerinde"

3 Büyükşehir arasında havası en kirli olan şehir İzmir’dir. Doğru tabirle İzmir’in havası alarm vermektedir. İstanbul ve Ankara nüfusunun çok altında olmasına rağmen İzmir’deki kirliliğin sebeplerini anlamak ve çözüm üretmek gerekmektedir. 12.01.2025 tarihinde İzmir’in Aliağa bölgesinde hiçbir doğa ve çevre olayı olmadan ortaya çıkan yoğun duman, bölge halkını tedirgin etmiş, Aliağa ve İzmir’in hava kirliliği sorununu bir kez daha ortaya koymuştur. Temiz Hava Hakkı Platformu’nun yayınladığı raporlara göre 2022 yılında İzmirliler yıllık ortalama 45.18 mikrogramla ulusal ve küresel sınır olan 40 ve 15 mikrogramın oldukça üzerinde kirli havayı solumuştur. İzmir’in farklı bölgelerinde durum daha da vahimdir. Aliağa Bozköy’de 53.01, sanayi ve tarım ilçesi Torbalı’da 72.65 mikrogram, Aliağa’daki kirliliğin rüzgarlarla taşındığı Karşıyaka’da ortalama 69.75 mikrogramdır. 2022 rakamlarına göre İzmir’in geride kalan ölçüm yapılan tüm bölgelerinde hava kirliliği sağlığı tehdit eden sınırların üzerindedir."

DEVA Partili Ösen, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kuram’a şu soruları yöneltti:

“15.66 milyon nüfuslu İstanbul ve 5.8 milyon nüfuslu Ankara’nın hava kirlilikleri ulusal ortalamanın altında iken, 4 milyon 480 bin nüfuslu İzmir’in hava kirliliği İstanbul ve Ankara’ya göre neden yüksektir?

Hava kirliliği verisi alınan istasyon sayısı 16’dan 10 istasyona neden düşürülmüştür? Sanayisinin yanında aynı zamanda önemli bir tarım kenti olan İzmir’de, toplum sağlığı ve toplum ekonomisi üzerindeki olumsuz sonuçları uzun vadede ortaya çıkan hava kirliliğinin azaltılması adına, 2023 yılında İl Müdürlüğünüz tarafından ortaya konan rapordaki tespitler olan sanayide doğal gaz kullanımının ve raylı sistemlerin yaygınlaştırılması noktasında hangi adımlar atılmıştır?

Aliağa’da bulunan petrokimya ve çeşitli endüstriyel tesislerin duman ve arıtma sistemleri sağlıklı şekilde çalışmakta mıdır? Bakanlığınız bölgedeki tesislerin söz konusu sistemlerini en son ne zaman denetlemiştir?”