Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, Pendik’te düzenlenen Garanti BBVA Basın Buluşması’nda gazetecilerle bir araya geldi. Programda açıklamalarda bulunan Akten, "Genelde enflasyon bir kez yükseldikten sonra tekrar eski yerine getirmek, İMF çalışmalarında da 2-3 yıllık bir süreç. Bu etkenler, beklentiler bir günde aşağı gelmiyor. Ama doğru yolda ilerliyoruz diye düşünüyorum. Sene sonunda Merkez Bankası’nın yüzde 19-29 arası enflasyon beklentisi var. Biz de o aralıkta olacağını bekliyoruz" dedi.
Pendik’te bulunan Garanti BBVA Kampüsünde düzenlenen ‘Garanti BBVA Basın Buluşması’nda Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, basın mensupları ile bir araya geldi. Moderatörlüğünü Afşin Yurdakul’un yaptığı söyleşide Akten, dünyada gelişen olaylar ve ekonomiye etkileri, Türkiye ekonomisinin bugünü ve geleceğine ilişkin açıklamalarda bulundu. Söyleşinin ardından Akten, gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtladı.
"Coğrafya olarak çok iyi bir konumlandırmamız var"
Akten,"Avrupa’nın da Amerika’ya karşı ciddi bir ihracat hacmi var. Bu Avrupa’nın biraz daha yavaşlaması anlamına geliyor. Bizim ticaretimizin yüzde 60’ı olan bir bölgeden bahsediyoruz ama dibinde olduğumuz bir bölge. Meksika’nın Amerika’nın dibinde olması gibi. Coğrafya olarak çok iyi bir konumlandırmamız var. Geçmişte de tedarik zincirlerinin kırılması sebebiyle Türkiye’ye olan ilgi artmıştı. Aynı zamanda Çin ile olan ticaret savaşlarının nereye gideceğine bağlı olarak da ben Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi özellikle ticaret anlamında daha içine alacağını varsayıyorum. Bunun da bizim için bir fırsat olduğunu düşünüyorum" dedi.
"Türkiye konum itibariyle Avrupa’nın yanı başında ve gittikçe katma değerli sektörlerde gelişiyoruz" diyen Akten, "Avrupa’da Türkiye’ye bakış açısı bu anlamda çok pozitif. Asya’da her zaman jeopolitik gerilimler ve tedarik zincirinin zor olması sebebiyle Türkiye ciddi bir alternatif. Ben bunun pozitif olarak yansıyacağını düşünüyorum. Aynı zamanda Türk şirketlerinin coğrafya olarak Avrupa dışına da ciddi bir yatırım yaptığını da görüyoruz. Amerika’nın ithalatında bizi kısa vadede etkilememesinin sebebi de Türkiye’nin payı 0,4. İhracatımızın çok az bir kısmı Amerika’ya gidiyor. Bence bu anlamda üretimimiz çok güçlü bir kompozisyon içeriyor. Çok ciddi ve güçlü bir ekonomiye sahibiz" ifadelerini kullandı.
"Enflasyon böyle yüksek yerlere geldikten sonra aşağılara gelmesi vakit alan bir şey"
Enflasyonla ilgili açıklamada bulunan Akten, "Enflasyon Mayıs ayı itibariyle maksimuma çıktıktan sonra baz etkisiyle düşmeye başladı. Dezenflasyon sürecindeyiz ve yüzde 44 ile bitti, bu çok ciddi bir düşüş. Bu trendi görüyoruz. Bunun sonucunda da hem Aralık hem Ocak ayında faiz düşüşleri gerçekleşti. Ciddi bir mali sıkı duruş var. Bunun tek parçası para politikası değil. Kredi büyümelerinde de ciddi limitler var. Bu da gayet normal birşey çünkü kredi büyümesi ile enflasyon çok korele iki faktör. Enflasyon dünyanın hiçbir yeri için kolay bir konu değil. Hele enflasyon böyle yüksek yerlere geldikten sonra aşağılara gelmesi vakit alan bir şey. Talebin kredi yoluyla ve yüksek faizle limitlendiği bir ortamda, beklentilerin aşağı geldiği bir ortamda, Türk lirasının da görece enflasyona karşı değerlendiği bir ortamda, dezenflasyon süreci oluşuyor. Genelde enflasyon bir kez yükseldikten sonra tekrar eski yerine getirmek, İMF çalışmalarında da 2-3 yıllık bir süreçtir. Bu etkenler, beklentiler bir günde aşağı gelmiyor. Ama doğru yolda ilerliyoruz diye düşünüyorum. Sene sonunda Merkez Bankası’nın 19- 29 arası enflasyon beklentisi var. Biz de o aralıkta olacağını bekliyoruz" diye konuştu.