Politika

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu: Çiftçi ‘hükümet’ isimli afetle karşı karşıya

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Manisa’da çiftçilerle bir araya gelerek, hükümetin tarım politikasını eleştirerek "Çiftçiler, hükümetin yanlış uygulamaları yüzünden bir 'afet' ile karşı karşıya" dedi.

 Manisa’da çiftçilerle bir araya gelen İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, çiftçilerin devletten alması gereken destekleri alamadığını söyledi. Dervişoğlu, afet benzetmesi yaparak "Bu hükümet özellikle tarım alnında büyük bir felakete sebep olmuştur. Ben çiftçinin bu hükümetin yanlış uygulamaları yüzünden ‘hükümet’ isimli bir afetle karşı karşıya olduğunu söyleyebilirim" ifadesini kullandı. 

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Manisa programı kapsamında Manisalı çiftçilerle bir araya geldi.

Yeniharmandalı Mahallesi’nde gerçekleştirilen programa, Dervişoğlu’nun yanı sıra; İYİ Parti Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kadir Ulusoy, İYİ Parti Manisa Milletvekili Şenol Sunat, İYİ Parti İzmir Milletvekili Hüsmen Kırkpınar ve İYİ Parti Manisa İl Başkanı Ali Zafer İksir katıldı.

Buluşmada, çiftçiler, üretim öncesi, üretim ve sonrasında yaşadıkları sorunlara ilişkin Dervişoğlu’na bilgi verdiler.  Dervişoğlu ise çiftçilerin yaşadıkları sorunları ‘hükümet afeti’ olarak tanımladı.

“Çiftçilerimizin para kazanması, üretimin yükselmesi lazım”

Çiftçilerin hak ettiği paraları kazanmadığını ifade eden Dervişoğlu, şunları söyledi:

"Biz yapmış olduğumuz ziyaretlerde sorunları yerinde tespit etmek yolunda çalışmalar düzenliyoruz. Bu kapsamda üreticilerimizin sorunlarını yerinde belirlemek amacıyla çiftçi kardeşlerimizle bir araya geldik. Çiftçi kardeşlerimizi dinleyeceğiz sorunlarını öğrenip TBMM’de onların sesi olmaya gayret edeceğiz. Bu bölgede hayvancılık yapılıyordu, şimdi azalmış. Ama bütün bunlara rağmen üretici üzerine düşen sorumluluğu yerine getirerek büyük bir fedakarlıkla üretmeye devam ediyor. Topraklarımız verimli. Bu verimli arazilerde çiftçilerimizin para kazanması, üretimin yükselmesi lazım. Ama baktığımızda her geçen gün rekolte düşüyor, sıkıntılar da günbegün artıyor.”

“Çiftçinin devletten en az 300 milyar lira destek alacağı var”

Çiftçilerin devletten alması gereken destekleri almadığını kaydeden Dervişoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Bildiğimiz rakamlara göre çiftçiye ayrılan 135 milyar liralık bir destek var bütçede. Ama GSMH’nin yüzde 1’inin çiftçiye verilmesi lazım. Hesaplama yaptığınızda ithalata bütçe ayıran Türkiye, maalesef çiftçilerine hak ettiği desteği vermiyor. Geçen yıla oranla baktığımızda çiftçinin devletten en az 300 milyar lira destek alacağı var. Eğer kanun hükmünü yerine getirip çiftçilerimiz desteklenmiş olsa bugün karşı karşıya olduğumuz problemlerin hiçbiri olmayacak.  Girdi maliyetleri son derece yüksek, alabildiğine yükselmeye devam ediyor. Ürün fiyatları beklentiyi karşılamıyor. Sorunları da ekleyince çiftçi, üretimden vazgeçme noktasına geliyor."

“Hükümet özellikle tarım alanında büyük bir felakete sebep olmuştur”

Tarım politikalarının ve sistemin değişmesi gerektiği mesajını veren Dervişoğlu, şöyle konuştu:

"Gittiğim her yerde çiftçilerimizi ziyaret ediyorum. Halinden memnun bir tane çiftçi görmedim. Öyleyse sistemde bir sorun var demektir ve bunun değiştirilmesi icap eder. Bu hükümet özellikle tarım alanında büyük bir felakete sebep olmuştur. Ben çiftçinin bu hükümetin yanlış uygulamaları yüzünden ‘hükümet’ isimli bir afetle karşı karşıya olduğunu söyleyebilirim. Tarım alanında faaliyet gösteren üreticilerimiz, afet sayılabilecek bu yönetim anlayışıyla çiftçilikten çekilmeye zorlanıyorlar. Her geçen gün de çiftçi ve üretici sayımız düşüyor. Çok büyük icralar, hacizler, hesaplara blokeler var. Stratejik ürün planlaması olmadığı için destekler uygun zamanlarda verilmiyor. Ziraat Bankası, çiftçiye destek oluyordu. Şimdi bazı bankalar var, kendi alanı dışında medya kuruluşu almak isteyene destek oluyor Almış olduğu parayı ödemiyorlar, devlet bankalarını da arpalık olarak kullanan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. Bütün bunların hepsinin planlanarak stratejik bir planlamayla devletin harekete geçmesini sağlayarak harekete geçmemiz lazım. Derdi biliyoruz."