Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) Genel Başkanı Ali Yalçın, "Anayasa’nın 41’inci maddesinin birinci fıkrasına, ‘Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.’ cümlelerinin eklenerek aile kurumunun ifsada açık olmamasını, sapkınlıkların üzerinde tepinmek istedikleri bir zemine dönüşmemesini istiyoruz" dedi.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Merkezi’nde başlattıkları, "Aile Yılında Anayasa Değişsin, Aile Korunsun" imza kampanyasına ilişkin basın açıklaması yaptı. Başörtüsü özgürlüğünün ve aile yapısının korunmasının anayasal güvenceye kavuşturulması için de imza kampanyası başlatıldığını bildiren Yalçın, ailenin toplumun temel taşı, değerlerin taşıyıcısı ve aktarıcısı olduğunu belirtti.

"Sapkın küresel lobilerin fonladığı birtakım kesimler biyolojik cinsiyeti reddederek cinsiyetsizliği dayatmakta"

Ailenin örselendiği, zayıflatıldığı bir zeminde toplumun değerlerini yaşatamayacağını ifade eden Yalçın, "Bu noktada bazı toplumların içler acısı hali ibret almamız için yeterlidir. Hal böyle iken bugün aile, tek dünyacı sapkın küresel lobilerin uyguladıkları çok katmanlı ve sistemli bir saldırının altında var olma mücadelesi vermektedir. Toplumsal cinsiyet ideolojisi üzerinden anormalliği ve sapkınlığı özgürlük olarak sunan bu güçler; tekellerine aldıkları, sosyal medya şirketleri, moda sektörü, dizi ve film sektörü, dijital yayın platformları üzerinden aileyi zayıflatan, dağıtan kültürel ve ahlaki dejenerasyon operasyonu yürütmektedir. Ne yazık ki kendi kültürüne yabancılaşmış, sapkın lobilerin etki ajanlığına soyunmuş, bir kısım işbirlikçi sivil toplum örgütleri sapkınlıkları insan hakları ambalajında hak olarak sunmakta. Kardan başka bir değere inanmayan kimi medya kuruluşları aile mahremiyetini yok etmekte. Reyting uğruna suç mahalli haline getirdikleri aileyi gözden düşürecek yayınlar yapmakta. Ailenin eşsiz değerini zedelemektedirler. Sapkın küresel lobilerin fonladığı birtakım kesimler biyolojik cinsiyeti reddederek cinsiyetsizliği dayatmakta. Eşcinselliği teşvik ederek eşcinsel evlilik dedikleri sapkınlığı normalleştirmekte, ahlaki bir yapı olan aileyi ifsat etmeye çalışmaktalar" ifadelerini kullandı.

"Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir"

Yalçın, aileyi korumanın inanç ve medeniyet değerlerini korumaktan geçtiğini hatırlatarak, "Aile medeniyetinin müntesipleri olarak bizlerin artık bir beka meselesine dönüşmüş olan bu saldırılara sessiz kalmamız, bu sapkınlıkları hak ve özgürlük olarak görmemiz mümkün değildir. Kimliksiz, cinsiyetsiz, değerlerinden arındırılmış, sağlıksız bireyler imal etmek üzere kendisini konumlandırmış bu odakların karşısında durmak ve ailemizi korumak hepimizin sorumluluğu ve görevidir. Bizler, bu hayati meselede devletin her türlü tedbiri almasının tercih değil zorunluluk olduğunu ifade ediyoruz. Bu noktada, aileye karşı yapılan saldırılara karşı sesimizi yükseltiyor, aileyi koruyacak somut hükümlerin Anayasa’da yer almasını sağlamak amacıyla aileye değer diyor ve bir imza kampanyası başlatıyoruz. Anayasa’nın 41’inci maddesinin birinci fıkrasına, ‘Aile, kadın ve erkekten oluşur. Aile ilişkisinin temeli evliliktir.’ cümlelerinin eklenerek aile kurumunun ifsada açık olmamasını, sapkınlıkların üzerinde tepinmek istedikleri bir zemine dönüşmemesini istiyoruz. Binlerce yıldır olduğu gibi bugün de yarında aile kadın, erkek ve çocuklardan oluşur. Başka bir tanım ve dayatmayı asla kabul etmiyoruz" açıklamasında bulundu.

Kadınların başörtüsü takması nedeniyle ayrımcılığa uğramaması adına bu hususunun da Anayasa’da yer almasını isteyen Yalçın, "Yeni 28 Şubatların yaşanmaması, fırsat kollayan yasakçı zihniyetin yeniden hortlayacak bir zemin bulmaması amacıyla başörtüsü özgürlüğünü anayasal güvenceye kavuşturmak için Anayasa’nın 24’üncü maddesinde imza metnimizde detayları bulunan düzenlemenin yapılmasını istiyoruz. Gazi Meclisimizi bir beka meselesine dönüşen aileyi korumak, başörtüsü özgürlüğünü güvenceye kavuşturmak için sorumluluk almaya, gerekli anayasal düzenlemeyi yapmak noktasında harekete geçmeye çağırıyoruz" diye konuştu.

"Eşcinselliği pazarlayan bir harekete karşı ailenin ifsat edilmemesi için güvence altına alınması gerektiğini düşünüyoruz"

Memur-Sen Kadın Kolları Başkanı Sıdıka Aydın ise, daha önce de başörtüsü yasağının kalkması için 12 milyon 300 bin imza toplandığını hatırlatarak, "O yasak cumhurbaşkanımızın iradesiyle kalkmıştı. Şu anda anayasal güvence altına alınmadığı için inanca dayalı kılık kıyafet özgürlüğünü tam olarak teminatı sağlanmamış oluyor. Biz de Memur Sen olarak hem inanca dayalı kılık kıyafet serbestliğinin güvence altına alınması hem de aynı zamanda küresel tezgahların üzerinden yürüyen lobicilik faaliyetlerine, dernek vakıf faaliyetlerine, eşcinselliği pazarlayan ahlaksızlığı sergi alanına dönüştüren bir harekete karşı ailenin ifsat edilmemesi için onun da güvence altına alınması gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu.

Yalçın, kampanyaya Memur-Sen’in internet sitesinden de ulaşılabileceğini belirttikten sonra metni imzalayarak, kampanyayı başlattı.

Kaynak: İHA