Medicana Sağlık Grubu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü doktorlarından Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, kemik sağlığını korumanın yollarını anlattı.
Yaşam kalitesinin sürdürülebilmesi için hayati öneme sahip olan kemiklerin hem vücudun temel yapı taşı olarak bilindiğini hem de organları koruma görevini üstlendiğini belirten Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, genellikle farkına varmadan kemik sağlığının ihmal edildiğini söyledi. Özcan, bu durumun ileri yaşlarda osteoporoz gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini aktardı. Vücuttaki organları koruyan ve hareket üzerinde büyük etkisi olan kemik kütlesinin çocukluk ve gençlik döneminde edinilen sağlıklı alışkanlıklarla korunabildiğini kaydeden Özcan, "Kemik kütlesi genellikle 20’li ve 30’lu yaşlarda en yüksek seviyeye ulaşır ve 40’lı yaşlardan itibaren azalmaya başlar. Bu nedenle çocukluk ve gençlik dönemlerinden itibaren sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite ile kemik sağlığının desteklenmesi önemli" dedi.
Hafif travmalar ve düşmeler ciddi kırıklara neden oluyor
Osteoporozun kemiklerin yoğunluğunu kaybederek kırılgan hale gelmesine neden olan ve genellikle belirti vermeden ilerleyen bir hastalık olduğunu kaydeden Doç. Dr. Özcan, "Çoğu kişi, ancak bir kırık meydana geldiğinde osteoporozun farkına varır. Özellikle menopoz sonrası kadınlarda ve ileri yaştaki bireylerde daha sık görülen bu hastalık, hafif travmalar veya düşmeler sonucunda ciddi kırıklara yol açarak hastaları bağımlı hale getirebilir" ifadelerini kullandı.
Menopoza giren kadınlar ve ileri yaş bireylerde daha sık görülüyor
Osteoporoz açısından riskli olan hastaların mutlaka ilgili uzman hekim tarafından değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Doç. Dr. Didem Sezgin Özcan, 65 yaş üstü kadınların, 70 yaş üstü erkeklerin, düşük kilolu bireylerin, düşük enerjili travma sonrası kırık geçirenlerin, menopoza erken yaşta girenlerin, uzun süre kortikosteroid tedavisi görenlerin, ailede osteoporoza bağlı kemik kırıkları öyküsü olanların, sigara ve aşırı alkol tüketenlerin, karaciğer, böbrek, tiroit hastalıkları olanların, iltihaplı romatizması olanların, hipogonadizm ve diyabet gibi osteoporoza neden olabilen kronik hastalığı olanların ve osteoporoza neden olabilen ilaçları kullananların risk grubunda olduğunu vurguladı.
Kemik sağlığını korumak için öneriler
Uzman hekim tarafından yapılan değerlendirme ve tetkikler sonucunda gerekli görüldüğü takdirde kemik kaybını durdurmak, kemikleri güçlendirmek ve kırık riskini azaltmaya yönelik olarak çeşitli ilaç tedavileri, mineral ve besin takviyeleri, fiziksel aktivite ve yaşam tarzı değişiklikleri yapılması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Özcan, kemik sağlığını korumanın yeterli kalsiyum ve D vitamini almakla, düzenli egzersiz yapmakla, sigara ve alkolden uzak durmakla, sağlıklı ve dengeli beslenmekle mümkün olduğunu ifade etti.
Yeterli kalsiyum ve D vitamini almak
Kemik sağlığı için yeterli kalsiyum ve D vitamini almanın büyük önem taşıdığını belirten Özcan, "Süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, badem, susam, kuru yemişler ve balık gibi besinler kalsiyum açısından zengindir. Laktoz intoleransı olan bireyler için yoğurt gibi fermente süt ürünleri daha iyi bir alternatiftir. Özellikle çocukluk ve ergenlik döneminde süt tüketimi kemik gelişimi açısından gereklidir. D vitamininin en iyi kaynağı güneş ışığıdır. Her gün en az 15 dakika doğrudan güneşlenmek vücutta yeterli D vitamini sentezi için önemlidir. Koyu tenli bireylerin daha uzun süre güneşe maruz kalması gerekebilir. Eğer güneşten yeterince yararlanılamıyorsa somon, uskumru, sardalya, ton balığı ve alabalık gibi yağlı balıklar, yumurta sarısı ve sığır karaciğeri gibi D vitamini içeren besinler tüketilmeli veya doktor kontrolünde takviyeler alınmalıdır" diye konuştu.
Düzenli egzersiz yapmak
Kemiklerin üzerlerine binen yükle güçlendiğini söyleyen Özcan, "Düzenli egzersiz yapmak, kemik yoğunluğunu artırır ve osteoporoz riskini azaltır. Önerilen egzersizler arasında yürüyüş, koşu, dans ve Tai Chi egzersizleri yer alır. Egzersiz programında denge, kas kuvvetlendirme ve postür egzersizleri de yer almalıdır. Kemiklerin kırılmasına neden olabileceğinden şiddetli osteoporozu olan bireylerin ani öne eğilme, dönme ve ağır kaldırma gibi hareketlerden kaçınması önerilir" ifadelerini kullandı.
Sigara ve alkolden uzak durmak
Sigaranın östrojen seviyesini düşürerek kemik kaybını hızlandırırken, aşırı alkol tüketiminin ise kemik oluşumu üzerinde olumsuz etki yaparak kırık riskini artırdığını vurgulayan Özcan, sağlıklı kemikler için sigara ve alkolden kaçınılması gerektiğini kaydetti.
Sağlıklı ve dengeli beslenmek
Kemik sağlığını korumak için yalnızca kalsiyum ve D vitamini değil, aynı zamanda yeterli protein, magnezyum, çinko ve K vitamini almanın da gerekli olduğunu ifade eden Özcan, "Magnezyum ve çinko, kuru yemişler, soya ürünleri, ekmek, tahıllar, et ve deniz ürünleri gibi besinlerde bol miktarda bulunur. K vitamini ise başlıca yeşil yapraklı sebzeler ile fermente gıdalarda bulunur. Ayrıca kafein bağırsaktan kalsiyum emilimini azaltıp, idrarla atılımını artırdığı için günlük tüketim 1-2 fincanı aşmamalıdır. Özellikle risk grubunda yer alan bireylerin düzenli olarak kemik yoğunluğu ölçümlerini yaptırmaları, erken teşhis açısından büyük önem taşır" açıklamasında bulundu.