DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Koordinatör Yardımcısı Arş. Gör. Özcan Akın, dünya genelinde su kaynaklarının giderek artan bir tehdit altında olduğunu belirterek "Suyun sınırlı bir kaynak olduğunu unutmamak gerekir; her damlasını korumak büyük önem taşımaktadır" dedi.

Araştırma Görevlisi Özcan Akın, Dünya Su Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.

Dünya Su Günü’nün, suyun yaşam için vazgeçilmez bir kaynak olduğunu hatırlatmak ve korunmasının önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlendiğini belirten Özcan Akın, "Dünya genelinde su kaynakları giderek artan bir tehdit altındadır. İklim değişikliği, kirlilik, yanlış su yönetimi ve hızla artan nüfus, temiz su kaynaklarını sınırlamakta ve milyonlarca insanın yaşamını olumsuz etkilemektedir. Su, yaşamın temel taşıdır. İnsan vücudunun yaklaşık yüzde 60’ı sudan oluşur ve su, hücresel faaliyetlerden organların düzgün çalışmasına kadar birçok hayati işlevi yerine getirir. Bunun yanı sıra tarım, enerji üretimi ve sanayi gibi sektörlerde de kritik bir role sahiptir. Ancak suyun sınırlı bir kaynak olduğunu unutmamak gerekir; her damlasını korumak büyük önem taşımaktadır" ifadelerinde bulundu.

Dünya üzerindeki toplam suyun yüzde 97’sinin tuzlu su olduğunu ve yalnızca yüzde 2,5’inin tatlı su olduğunu ifade eden Akın, "Bu tatlı suyun büyük kısmı buzullarda ve yeraltında bulunur; erişilebilir tatlı su miktarı oldukça sınırlıdır. Dünya nüfusunun yüzde 30’undan fazlası yetersiz su kaynağı problemiyle karşı karşıyadır. Birleşmiş Milletler’in raporlarına göre, 2025 yılı itibarıyla yaklaşık 2 milyar insanın su sıkıntısı çekeceği öngörülmektedir" şeklinde konuştu.

Su verimliliği, su hasadı ve taşkın yönetimi

Su verimliliği ve su hasadının, yalnızca taşkınların ve su israfının önlenmesinde değil, su kirliliğiyle mücadelede de önemli bir rol oynadığını söyleyen Arş. Gör. Özcan Akın, "Özellikle su hasadı yöntemleri, taşkın risklerini azaltmanın ve suyu verimli bir şekilde yönetmenin etkili bir yoludur. Sürdürülebilir su yönetimi uygulamalarını; Atık Su Arıtma, Doğal Filtreleme, Yağmur Suyu Toplama, Yeraltı Suyu Besleme ve Doğa Temelli Çözümler olarak sıralayabiliriz. Bireysel düzeyde de su kirliliğiyle mücadele için adımlar atılabilir. Örneğin, kimyasal temizleyiciler yerine doğal ürünler kullanmak, atıkları düzenli bir şekilde bertaraf etmek ve doğaya plastik ya da toksik maddeler bırakmaktan kaçınmak gibi basit alışkanlıklar, kirliliğin azaltılmasına katkı sağlayacaktır" dedi.

BM’nin belirlediği Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SKA), suyun korunması, taşkın risklerinin azaltılması ve suyun adil paylaşımı konusunda rehberlik ettiğini dile getiren Akın, "SKA’lar, dünyamızın karşılaştığı ekonomik, çevresel ve sosyal sorunlara çözüm bulmak için bir yol haritası çizmektedir. Bu amaçların birçoğu hayati bir öneme sahiptir. Örneğin, temiz su ve sanitasyonun sağlanması SKA 6, sağlık SKA 3, tarımsal üretim ve açlıkla mücadele SKA 2, ekonomik büyüme SKA 8, yenilenebilir enerji SKA 7 gibi hedeflerle su kaynakları doğrudan ilişkilidir. Ayrıca, iklim eylemi SKA 13, sürdürülebilir şehirlerin ve toplumların oluşturulması SKA 11, biyolojik çeşitliliğin korunması ve karasal yaşam SKA 14 ve SKA 15 için su kaynaklarının korunması kritik bir rol oynar. Adil ve eşit bir dünya için eğitim SKA 4, toplumsal cinsiyet eşitliği SKA 5, sorumlu üretim ve tüketim SKA 12 gibi alanlarda da suyun sürdürülebilir yönetimi önemlidir. Bu nedenle, su, tüm insanların refahı ve gezegenimizin geleceği için tüm SKA’ların kesişim noktasında yer almaktadır" ifadelerini kullandı.

Sürdürülebilirlik ve İklim Değişikliği Koordinatörlüğü ile Sürdürülebilirlik ve Yeşil Kampüs Topluluğu (DÜSÜYET) ve Düzce Üniversitesi iklim elçilerinin; Düzce’deki okullarda öğrencilere suyun önemi, suyun tasarruflu kullanım tedbirleri, iklim değişikliği, çevre kirliliği, atık yönetimi, yeşil kampüs ve sıfır atık konularında eğitim faaliyetleri ve etkinlikler düzenlediğini belirten Akın, "Düzce Üniversitesi İklim Değişikliği Eylem Planı 28 Aralık 2023’te kabul edilmiş olup, Su Yönetimi Çalışma Grubu olarak suyun korunması, su verimliliğini ve kalitesini arttırma ve bölgede su yönetimi konularında yol gösterici olabilmek adına hedefler belirlenmiştir. Bu hedefler doğrultusunda Düzce Belediyesi ile birlikte kampüs içerisindeki duraklarda yağmur suyu hasadı denemeleri başlatılmıştır. Eylem planında belirtilen tüm hedeflere ulaşabilmesi için çalışmaların yerel, ulusal ve uluslararası düzeylerde iş birlikleri ile devam ettirilmesi gerekmektir" diyerek açıklamalarına devam etti.

Su hayattır

Dünya Su Günü kapsamında suyun önemi ve sürdürülebilir taşkın yönetimiyle ilgili düşünmemiz gereken sorular bulunduğunu dillendiren Arş. Gör. Özcan Akın, "Dünya Su Günü, yalnızca suyun değerini yeniden hatırlamak değil, aynı zamanda suyla ilişkili riskleri ve kirliliği yönetmek için de bir fırsattır. Düzce gibi su kaynakları bakımından zengin ancak kirlilik ve taşkın riski yüksek bölgelerde, su verimliliği, su hasadı ve su kirliliğiyle mücadele yöntemleri bir arada uygulanmalıdır. Su, tükenmez bir kaynak değildir; korunması gereken paha biçilemez bir mirastır. Bu mirası gelecek nesillere sorumluluk bilinciyle aktarmalı ve çevremizi daha yaşanabilir bir yer haline getirmeliyiz" sözleriyle açıklamalarını sonlandırdı.

Kaynak: İHA