TÜSİAD yönetim kurulu başkanı Orhan Turan ve TÜSİAD yüksek istişare konseyi (YİK) başkanı Mehmet Ömer Arif Aras’ın, çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimliğinde verdikleri ifadelerin detayları ortaya çıktı. Hakimlik, iki isim hakkında yurt dışı çıkış yasağı uygulanmasına karar verdi.
"80 ülkeye ihracat yapıyoruz, ticaret bakanı ile yurt dışına gidiyorum"
TÜSİAD başkanı Orhan Turan, sulh ceza hakimliği’ndeki ifadesinde, makine mühendisi olduğunu, yalıtım sektöründe faaliyet gösteren bir şirketi bulunduğunu ve aylık yaklaşık 1 milyon lira gelir elde ettiğini belirtti. İş insanı kimliğiyle yoğun ihracat yaptığını vurgulayan Turan, şunları söyledi:
"Yurt dışı ile ilgili yoğun ihracat yapmaktayım, şirketim yalıtım sektöründedir. 80'e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Ticaret bakanımız ile yurt dışına gidiyorum. Mart ve nisan aylarında Çin ve Amerika seyahatlerimiz olacak. Yapay zeka ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Orada da Türk girişimcilerini bir araya getirmeye çalışıyoruz. Adresim bellidir, iş insanıyım. Bu nedenle yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin reddini talep ederim."
"Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz"
TÜSİAD YİK başkanı Mehmet Ömer Arif Aras ise ifadesinde, uluslararası bir bankanın yönetim kurulu başkanı olduğunu ve aylık yaklaşık 900 bin lira gelir elde ettiğini beyan etti.
Aras, yaptığı konuşmanın Türkiye ekonomisinin gelişmesi için alınması gereken önlemleri kapsadığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:
"Benim konuşmamın ana teması Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapmamız gerektiğiydi. Eğitim dili, hukuk üstünlüğü, kadın hakları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi ve birçok ekonomik konuya değindim. Konuşmamda kamuoyunu yanıltıcı herhangi bir bilgi vermedim. Türkiye'nin yatırım ortamının geliştirilmesi amacına yönelik açıklamalar yaptım. 40 yıldır adresim ve işim herkesçe bilinmektedir. 33 yıldır aynı evde, 38 senedir aynı işte çalışıyorum. Uluslararası bir bankanın 15 yıldır yönetim kurulu başkanıyım. Bankanın başında olduğum için yurt dışı ile temaslarım oldukça yoğundur. Başta Katar olmak üzere birçok ülkeye gidiyorum. Bankamızda 15 bin kişi çalışmaktadır. Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bu nedenle yurt dışı çıkış yasağı uygulanmamasını arz ederim."
Hakimliğin gerekçesi: "Dezenformasyon içerikli beyanlar"
Hakimliğin kararında, şüphelilerin yaptıkları konuşmaların içeriği ve savunmalarında belirttikleri üzere yalnızca basın aracılığıyla bilgi sahibi oldukları ve içeriğini bilmedikleri olaylarla ilgili yargıyı yönlendirme amacı taşıyan dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları kaydedildi.
Kararda, şüpheliler Turan ve Aras’ın, "sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak amacıyla, Türkiye'nin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaydıkları ve 'yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçunu işlediklerine ilişkin somut deliller olduğu" ifade edildi.
Hakimlik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın şüpheliler hakkında talep ettiği yurt dışı çıkış yasağı şeklindeki adli kontrol tedbirinin uygulanmasına karar verdi.